Türkiye’nin Afrika yatırımları Avrupa’yı seyrettirdi

2019’da Batı Afrika’nın fakir ülkesi Niger, Afrika Birliği zirvesine ev sahipliği yapmak istediğinde, yeni bir havalimanı terminali ve otel kapasitesine ihtiyaç duyuyordu. Türkiye, bu ihtiyacı karşılayarak Niamey Havalimanı’na yeni bir terminal ve Turkish Airlines için bir lounge inşa etti, ayrıca Radisson Blu otelini kurdu. Sonraki yıllarda, Türk devleti ve şirketleri Niger ile ilişkilerini hızla geliştirdi. 2023 Temmuz’daki darbeden sonra Niamey’e uçuşlarına yeniden başlayan ilk hava yolu şirketlerinden biri Turkish Airlines oldu.

SAHEL BÖLGESİ VE AFRİKA’DA ARTAN TÜRK ETKİSİ

Niger, Sahel bölgesi ve Afrika genelinde Türkiye’nin artan etkisinin sadece bir örneği. Ankara, Almanya ve diğer Batılı ortakların aksine, kıtayı bir öncelik olarak belirleyerek ticaret ve etkisini artırmak için erken adımlar attı. Bu süreç, Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’de Somali’ye yaptığı ve dünyada büyük yankı uyandıran ziyaretle başladı. Bu ziyaretin ardından, Turkish Airlines 2012’de Mogadişu’ya uçuşlara başladı ve Somali ile güçlü bağlar kuruldu. 2002’de Afrika’da sadece 12 büyükelçiliği olan Türkiye, 2022 sonu itibarıyla bu sayıyı 44’e çıkardı.

TÜRKİYE’NİN HEDEFLERİ: EKONOMİ VE YUMUŞAK GÜÇ

Türkiye’nin Afrika ve Sahel bölgesindeki genişleme hedefleri arasında ekonomik çıkarlar ve yumuşak güç stratejileri yer alıyor. Türkiye’de yıllardır süren ekonomik kriz ve değer kaybeden Türk Lirası, Afrika’yı Türk ürün ve hizmetleri için yeni bir pazar haline getirdi. Niger’deki Radisson Blu oteli ve Mali’nin başkenti Bamako’daki Golden Life hastanesi Türk firmaları tarafından işletiliyor. Turkish Airlines sayesinde İstanbul, Afrika’daki birçok başkente kolayca ulaşılabilir hale geldi.

ASKERİ İŞ BİRLİĞİ VE SAVUNMA SANAYİİ

Türkiye, Afrika’da askeri iş birliği ve savunma sanayii alanında da güçlü adımlar atıyor. Bayraktar modeli insansız hava araçları (İHA) büyük talep görüyor ve Mali, Niger ve Burkina Faso tarafından satın alındı. Türkiye, ayrıca bazı ülkelerde askeri eğitim yardımları sağlayarak Avrupa’nın bıraktığı boşluğu dolduruyor. Libya’daki iç savaşta Türkiye’nin desteği, Trablus hükümetinin ayakta kalmasına yardımcı oldu ve Türkiye burada bir askeri üs kurdu.

EĞİTİM VE İNSANİ YARDIM

Türkiye, Afrika’da yumuşak güç stratejileri kapsamında eğitim ve insani yardım faaliyetlerine de önem veriyor. Maarif Vakfı aracılığıyla kıtada birçok okul kuran Türkiye, aynı zamanda Afrikalı öğrencilere cömert burslar sağlıyor. Erdoğan’ın 2011’de Somali’ye yaptığı ziyaret ve beraberinde getirilen insani yardımlar, Türkiye’ye büyük sempati kazandırdı.

Türkiye, Afrika’da uzun vadeli ve pragmatik bir strateji izliyor. Avrupa’nın aksine, siyasi değişimlerden etkilenmeden kıtada sürekli olarak etkisini artırmaya çalışıyor. Bu strateji, Türkiye’nin ekonomik çıkarlarını korumasına ve yumuşak gücünü pekiştirmesine yardımcı oluyor. Avrupa ve Almanya, Türkiye’nin bu yaklaşımından öğrenerek Afrika’daki etkilerini artırabilir ve sürdürülebilir ortaklıklar kurabilir.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x