TBMM’ye sunulan kentsel dönüşüme yönelik kanun teklifindeki idari yargılama süreçlerine ilişkin düzenlemenin yasalaşmasıyla, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerden etkilenen illerde hasar tespit raporları dikkate alınarak verilen yıkım kararlarının ve bazı işlemlerin iptali istemiyle açılan idari davaların süreçleri hızlandırılacak.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, AK Parti’nin TBMM Başkanlığına sunduğu “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde idari yargılama usulüne ilişkin düzenlemeler de yer alıyor.
Teklifte, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç olmak üzere hasar tespit raporları dikkate alınarak güçlendirme, tahliye ve abonelik iptali gibi işlemler ile yıkım kararlarına karşı idare mahkemelerinde açılan iptal davalarındaki süreçlerin hızlandırılmasına yönelik genel usulden farklı düzenleme bulunuyor.
Düzenlemenin yasalaşmasıyla, yıkım kararlarına karşı açılan iptal davaları nedeniyle yıkılamayan ağır hasarlı binaların durumlarının hızlıca ele alınması ve bu binalarla ilgili süratle kararların verilmesi hedefleniyor.
Teklifte deprem bölgesini kapsayan ve İdari Yargılama Usulü Kanuna eklenmesi öngörülen geçici maddenin tamamı şöyle:
10 gün içinde ilk inceleme yapılacak ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılacak.
Savunma verme süresi, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 15 gün olacak, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla 10 gün uzatılabilecek. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılacak. Savunma dilekçesinde bina askı koduna yer verilecek.
Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyecek.
Keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gereken hallerde, dosyanın tekemmülünden itibaren 15 gün içinde keşif yapılacak. Tarafların hak ve menfaatlerinin korunması bakımından zorunluluk bulunan hallerde keşif ve bilirkişi incelemesi, ilk incelemeyi müteakiben de yapılabilecek. Bilirkişi raporları 15 gün içinde mahkemeye teslim edilecek. Bilirkişilere ve bilirkişi raporlarına, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilecek.
Duruşma yapılması, tarafların istemine ve mahkemenin kararına bağlı olacak. Duruşma davetiyeleri, duruşma gününden en az 15 gün önce taraflara gönderilecek.
Bu davalar dosyanın tekemmülünden veya ara karar, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gereken hallerde bunların tamamlanmasından itibaren en geç 15 gün içinde karara bağlanacak.
Elektronik tebligat adresi bulunmayan taraflara keşif ve duruşma günü, öncelikle Tebligat Kanununun 7’nci maddesine göre yapılacak.
Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilecek.
İstinaf dilekçeleri 10 gün içinde incelenecek ve tebliğe çıkarılacak.
İstinaf dilekçelerine cevap verme süresi 15 gün olacak.
İstinaf istemi en geç 2 ay içinde karara bağlanacak. İstinaf incelemesi aşamasında, istinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri 15 gün içinde yerine getirecek.
Tam yargı davalarıyla bu madde kapsamındaki iptal davaları birlikte görülemeyecek. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, birlikte açılmış olan iptal ve tam yargı davaları ayrılacak ve bu davaların görülmesine bulunduğu aşamadan itibaren devam edilecek.
Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar hakkında da bu düzenleme hükümleri bulunduğu aşamadan itibaren uygulanacak. Ancak, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce işlemeye başlamış olan savunma, bilirkişi raporuna itiraz, istinaf kanun yoluna başvuru ve istinaf dilekçesine cevap verme süreleri bakımından genel hükümler uygulanacak.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, teklifteki düzenlemeyle ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, deprem bölgesinde, uzun yargılama süreçlerinden kaynaklı gecikmelerin olduğunu dile getirmişti. Bir an önce hasarlı binaların yıkılması için kolaylık sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Güler, deprem bölgesindeki riskli yapılarla ilgili yargısal süreçlerin hızlı neticelendirilmesini amaçladıklarını belirtmişti.