Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilköy’deki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin açılış törenindeki konuşmasına katılımcıları selamlayarak başladı.
Açılışı yapılan kilisenin temelinin 2019’da kendisinin de katıldığı törenle atıldığına vurgu yapan Erdoğan, kilisenin Süryani cemaatine hayırlı uğurlu olmasını dilerken, inşasında emeği geçenleri tebrik etti.
“CEMAAT VAKIFLARININ TAŞINMAZ MAL EDİNEBİLMELERİNE İMKAN SAĞLADIK”
Erdoğan, 85 milyonun her bir ferdi gibi Süryani toplumunun ihtiyaçlarını karşılamayı da devletin asli görevi addettiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Özellikle Yeşilköy’de ibadethane konusunda Süryani vatandaşlarımızın bizden geçmişi 14 yıla kadar uzanan bir talebi vardı. Başbakanlığımız döneminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız rahmetli Kadir Topbaş’la birlikte bu süreci başlattık. Süryani cemaatinin yöneticileriyle eş güdüm içinde çalışarak uygun yer tespitinden arsanın tahsisiyle ilgili idari düzenlemelerin halledilmesine kadar gerekli adımların atılmasını sağladık. Sürecin kesintiye uğramaması ve süratle neticelenmesi noktasında Vatikan nezdinde de girişimlerde bulunarak 3 Ağustos 2019 tarihinde kilisenin temelini attık. İlk günden itibaren bizzat takip ettiğimiz, karşılaşılan sıkıntıların çözülmesi yolunda güçlü irade gösterdiğimiz kilisenin bugün açılışını yapmanın sevincini yaşıyoruz. Devletimizin desteği, Süryani toplumunun da maddi katkısıyla inşa edilen kilisenin sizlere, Süryani vatandaşlarımıza ve şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
“1084 TAŞINMAZIN CEMAAT VAKIFLARI ASINA TESCİLİ TAMAMLANDI”
Cumhuriyet tarihinde inşa edilen ilk kilise olan Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin 2002’den beri din ve inanç özgürlüğü alanında hayata geçirilen reform niteliğindeki birçok çalışmadan sadece birisi olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Yasal değişikliklerle cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinebilmelerine ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunabilmelerine imkan sağladık. Taşınmaz malların vakıf adına tescili için gereken Bakanlar Kurulu izni şartını kaldırdık. Daha önce el konulmuş cemaat, vakıf mallarının iadesini, üçüncü şahıslara geçenlerin ise bedelinin ödenmesini temin ettik. Bugüne kadar 113’ü Süryani cemaati olmak üzere toplam 1084 taşınmazın cemaat vakıfları adına tescili tamamlandı. Beyoğlu Merkez Rum Kız Mektebi Vakfı, İzmir Musevi Cemaati Vakfı, Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi Vakfı, Beyoğlu Sakızağacı Ermeni Katolik Kilisesi gibi vakıfların tüzel kişilikleri vakıf kütüğüne kaydedildi.”
Türkiye’de azınlıklara ait toplam 58 okul bulunduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
“2013 yılında Süryanilerin de anaokulu açmasını temin ettik. Aynı şekilde yine bu bölgede talep edilen bir okul konusunu da İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya Bey’in bugün verdiği bir müjdeyle inşallah yaklaşık iki dönüme yakın bir arazinin tahsisiyle o adımı da atmış olacağız. Bu okulları, devletimizin resmi okullarından ayrı tutmuyoruz. Ücretsiz kitaplardan diğer teşviklere kadar her türlü desteği kendilerine sunuyoruz. Ayrıca uzunca bir süredir yapılamayan vakıf seçimleri, çıkarılan yönetmelik sayesinde başarılı bir şekilde kısa sürede gerçekleştirildi. Yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle 6 ay içinde 167 azınlık vakfının seçimleri suhuletle tamamlandı. Daha burada saymaya kalksak uzun zaman olacak; nice adımı, reformu ve çalışmayı, hürriyeti siz vatandaşlarımızın istifadesine sunduk. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bundan sonra da her türlü ihtiyacınızda sizlerin yanında olmayı sürdüreceğim. Ortak devletimiz ve vatanımız olan Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlenmesi, büyümesi, dünyada hak ettiği yere gelmesi için sizlerin de gereken desteği vereceğinize inanıyorum. Türkiye Yüzyılı’nın inşasında sizlerin destek ve katkısına güveniyorum.”
“ADI, İNANCI, MENSUBİYETİ NE OLURSA OLSUN ZALİMİN KARŞISINDA MAZLUMUN YANINDA DURMAK BİZİM GÖREVİMİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın pek çok yerinde acılar, zulümler, haksızlıklar, çatışmalar yaşanırken burada sergilenen hoşgörü tablosunu çok anlamlı ve değerli bulduğunu kaydetti.
Türkiye’nin farklı kültürleri ve inanç mensuplarını asırlar boyunca barış içinde yaşatmış örnek bir birikime sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, insanı, yaratılmışların en şereflisi gören İslam inancının, her zaman adil olmayı ve hakkaniyetle davranmayı emrettiğini vurguladı.
Aynı şekilde medeniyetlerinde mazlumun da zalimin de kimliğine bakılmadığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Adı, inancı, mensubiyeti ne olursa olsun zalimin karşısında mazlumun yanında durmak bizim görevimizdir. Ahmet Yesevi’den Yunus Emre’ye, Mevlana’dan Hacı Bektaş-ı Veli’ye kadar tüm gönül sultanlarımızın, manevi rehberlerimizin bize telkini de bu yöndedir. Ancak son dönemde İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı başta olmak üzere doğrudan insana yönelik nefret suçlarının arttığını görüyoruz. Kur’an-ı Kerim’i yakan fanatiklerin alçakça saldırılarına, düşünce hürriyeti denilerek maalesef göz yumuluyor. Büyükelçiliklerimizin önünde milyarlarca Müslümanı rencide ve tahrik eden bu saldırıların gerçekleştirilmesine müsaade ediliyor. Müslümanlarla birlikte akıl, izan ve vicdan sahibi diğer inanç gruplarının da bu nefret suçları karşısında verdiği tepki yok sayılıyor. Günden güne büyüyen, kimi ülkelerde artık tahammül sınırlarını aşan bu saldırılara yenilerinin eklenmesini asla kabul edemeyiz. Hangi bahaneyle olursa olsun, insanların kutsallarına saldırılmasına müsaade edenleri anlayışla karşılamamız mümkün değildir. Nefret suçlarına göz yumanlar, farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşama iradesini de ne yazık ki dinamitlemektedir. Asırlardır çeşitli inanç mensuplarına ev sahipliği yapan Türkiye, İslam ve yabancı düşmanı akımlarla mücadelede de öncü rol üstlenmektedir. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere üyesi olduğumuz tüm uluslararası platformlarda bu tehlikeye dikkat çekiyor, insanların kutsallarına yönelik eylemleri reddettiğimizi güçlü bir şekilde dile getiriyoruz.”
Musevisi ve Hristiyanı ile Türkiye’deki tüm cemaatlerin bu konuda kararlı bir tavır takındığını görmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, İstanbul Süryani Kadim Vakfına Kur’an-ı Kerim’i ve Müslümanları hedef alan nefret suçları karşısında verdikleri tepki için teşekkür etti.
SAİT SUSİN: TARİHİ BİR GÜN YAŞIYORUZ
Yeşilköy’deki kilisenin açılış töreninde konuşan İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, tarihi bir gün yaşadıklarını, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında ülkeye, İstanbul’a yakışan bir kilise yapma çalışmalarının sonuna geldiklerini belirtti.
İstanbul Tarlabaşı’nda mülkiyetlerindeki tek kilisenin cemaatlerinin ihtiyacını karşılamaktan çok uzak olduğunu dile getiren Susin, yedi ayrı kilisede ayinlerini yapmak zorunda kaldıklarını, zaman yetersizliği ve ritüellerin farklı olması nedeniyle ibadetlerini yapmakta ciddi zorluklarla karşılaştıklarını anlattı.
“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN DESTEĞİ VE İRADESİ OLMASAYDI KİLİSEYİ YAPMA İMKANI OLMAZDI”
Susin, kilise ihtiyaçlarını Başbakanlık döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a arz etmelerinin ardından kilise yapım sürecinin başladığını anımsatarak, Cumhurbaşkanı’nın her zaman olduğu gibi seslerini duyduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteği ve iradesi olmasaydı kiliseyi yapma imkanlarının bulunamayacağını belirten Susin, Erdoğan’ın temel atma töreninde de yer aldığını hatırlattı.
Susin, son 20 yılda AK Parti hükümetleri döneminde genelde bütün farklı inanç sahipleri, özelde Süryanilerin birçok alanda ilkleri yaşadığını söyledi.
“HİÇ KİMSENİN KUTSAL DEĞERİNE EL UZATILAMAZ”
Bütün dünyaya seslenmek istediğini ifade eden Susin, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Kutsal değerlere, Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıların maalesef ardı arkası kesilmiyor. Durum böyleyken nüfusunun yüzde doksan dokuzdan fazlası Müslüman olan bir ülkenin cumhurbaşkanı, kilisenin temelini atmakla kalmıyor, kilisenin açılış törenine gelip bizi onurlandırıyor. Bu alkışı gerçekten Sayın Cumhurbaşkanı’mız ve bütün ekibi fazlasıyla hak ediyorlar. Böyle bir örneği dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz. Bize göre hangi inançtan olursa olsun, hiç kimsenin kutsal değerine el uzatılamaz, hakaret edilemez, aşağılanamaz. Böyle bir hareket ne demokrasi ne kişisel ne de ifade özgürlüğü olarak kabul edilemez. Bu insana, insanlığa yapılan bir saldırıdır.”
Susin, kutsal değerlere, ibadethanelere, ibadet eden insanlara yapılan her saldırıyı nereden gelirse gelsin, şiddetle kınadıklarını, lanetlediklerini belirterek, “Bu saldırılara engel olmayan herkesi kınıyoruz. İnsana değer veriyorsak, o insanın inancına, kutsalına değer vermeliyiz. Başkasının kutsalına hakaret etmek özgürlükle asla ifade edilemez.” dedi.
Bazı ülkelerde kutsal değerlere yapılan saldırılara inat, ülkede her dinden, her inançtan insanların kutsal değerlerinin yüceltildiğini kaydeden Susin, Darphane’de üstünde Mor Gabriel Manastırı’nın resmi olan hatıra para bastırıldığını anlattı. Susin, bunun bir örneğini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a arz edeceklerini söyledi.
“TÜRK BAYRAĞI İLE DE GURUR DUYUYORUM”
Susin, Süryanilerin bu topraklarda 5 bin yıllık geçmişi olduğunu, varlıklarını bu topraklarda koruduklarını, kutsal mekanlarının birçoğunun Güneydoğu’da bulunduğunu dile getirerek, daha önce birçok kontrol noktasından geçerek, bazen kimliklerini bırakarak gün kararmadan geri dönmek zorunda kalarak manastırlarını ziyaret ettiklerini, şimdi her istedikleri saatte, en uzaktaki manastırlarını, kiliselerini güven ve huzur içinde ziyaret edebildiklerini anlattı. Susin, Süryani kimliğiyle gurur duyduğu gibi Türk bayrağı ile de gurur duyduğunu söyledi.
PATRİK VEKİLİ ÇETİN’DEN BAŞKAN ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR: SİZİ ÇOK SEVİYORUZ
Süryani Ortodoks Cemaati Ruhani Lideri Yusuf Çetin, Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin açılış töreninde Cumhuriyet tarihinde ilk kez yaşanan anlar için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürlerini sundu. Çetin, ”Sayın Cumhurbaşkanımız, kilisemizin 2 bin yıla yakın tarihinde ilk kez bir devlet başkanı bize ait bir kilisenin temelini atmış ve ardından açılışını yapıyor. Sizi çok seviyoruz. Sağlığınız için dua ediyoruz” ifadelerini kullandı.
ÇETİN: CUMHURBAŞKANI SAYESİNDE 179 YIL SONRA İKİNCİ KİLİSEYE KAVUŞTUK
Süryani Kadim Cemaati Patrik Vekili Mor Filüksinos Yusuf Çetin ayrıca tarihsel olarak, İstanbul’da Süryanilere ait ilk ve tek kilisenin 1844 yılında Padişah Abdülmecid’in fermanıyla Tarlabaşı’nda inşa edilen Meryem Ana Kilisesi olduğunu anımsattı.
Allah’ın inayeti ve Cumhurbaşkanı sayesinde, 179 yıl sonra Yeşilköy’de yıllardır umutla bekledikleri ikinci kiliseye kavuştuklarını belirten Çetin, Erdoğan’ın iktidarda bulunduğu 21 yıllık süreçte sadece Süryanilere değil, ülkede yaşayan tüm farklı inanç sahiplerine yüreğini ve kapısını açtığını kaydetti.
Çetin, kilisenin açılışının devlet başkanı tarafından yapılmasının ülkenin demokraside bulunduğu seviyenin anlamlı ve en güzel göstergelerinden olduğunu vurgulayarak, “Bu son zamanlarda Batı’nın kimi ülkelerinde ifade özgürlüğü kapsamında bazı hadsiz kişi ve odaklar tarafından Kur’an-ı Kerim’e yönelik tekrarlanan insanlık dışı saldırıları bütün fikrimizle ve bütün gücümüzle kınıyoruz. İnsanların manevi değerlerine hakaret etmek, onların kutsallarına saldırmak, fikir özgürlüğüyle bağdaşamaz. Bu tür provokatif nefret eylemlerinin amacı insanları ayrıştırmak, dünya barışını zora sokmaktır.” ifadelerini kullandı.
Ana düsturu insan sevgisi ve barış olan dünya genelindeki Hristiyanların duygularının aksine olan bu olayların bir an evvel son bulması için ilgili ülkelerin en etkili önlemi almasını kuvvetle beklediklerini belirten Çetin, Süryani Ortodoks Kilisesi’nin geleneğinde icra edilen tüm ayinlerde her daim devletin yöneticilerinin anıldığını, onların esenliği, ülkenin birlik ve beraberliği için dua edildiğini aktardı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KURDELEYİ KESTİ
Programda Süryanice duaların edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “La ilahe illallah İbrahim Halilullah’ diyerek kurdeleyi kesti.
Süryani Kadim Cemaati Patrik Vekili Yusuf Çetin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdimi yaptı.
Erdoğan, “Bu büyük hatırayı Cumhurbaşkanlığı makamımda en mutena yerde bugünün hatırası olarak saklayacağım.” diyerek hediyeyi aldı.
Törende daha sonra İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdiminde bulundu.
Öte yandan açılış programında, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ile yurt içi ve yurt dışından dini cemaat temsilcileri hazır bulundu.
Törenin ardından kiliseden ayrılan Erdoğan, aracından inerek yol üzerinde kendisine yoğun sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlarla bir araya geldi.
Vatandaşlarla bir süre sohbet eden Erdoğan, daha sonra Kısıklı’daki konutuna geçti.